Yaz aylarının gelmesiyle
sel ve su baskını haberleri yeniden
gündeme gelmeye başladı.
Hatırlanacağı üzere
geçtiğimiz yıl özellikle Batı Karadeniz'de,
Kastamonu, Sinop ve Bartın'da
yaşanan ve 100'e yakın insanımızın
hayatını kaybetmesine neden olan
sel ve su baskınları,
hepimizi adeta kahretmişti…
İlimiz Samsun da sel ve su baskınlarından
dönem dönem yara almıştır.
Samsun'un doğusunda yer alan ilçeler
sel olaylarından
en fazla zarar gören bölgeler olarak
herkesin hafızalarında yer edindi…
Hatta tüm Türkiye'nin bildiği türkülere bile
konu olmuş sel olayları…
Yaşanan sel olaylarını,
afetleri bölgeye giderek
defalarca haber yaptık.
Tarım arazileri, köprüler, yollar,
büyük zararlar gördü.
Çok sayıda vatandaşımız
hayatını kaybetti.
Kimilerinin cenazesi
günler, haftalar, aylar sonra bulundu.
Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın!..
Her olay sonrası şehrin idarecileri,
siyasileri, bürokratları açıklamalar yapıp
yaşanan acıların tekrar yaşanmaması için
gereken çalışmaların
zaman kaybetmeden yapılacağını
söyler, dururlar…
En son 2019 yılında
Salıpazarı ve Terme,
sel felaketi yaşamış,
2 kişi hayatını kaybetmişti.
Sonrasında Salıpazarı Barajı'nın
inşa edileceği duyurulmuş,
hatta baraj bölgesinde
altyapı çalışmaları başlamış,
fakat yaşanan bazı gelişmeler sonrası
proje yarım kalmıştı.
Daha sonra yapılan açıklamalarda ise
barajın 2022 yılında bitirileceği açıklanmıştı.
Aradan geçen zamana rağmen
bölgede hiçbir çalışma ve faaliyet olmadığını biliyoruz.
Peki yaşanan olayların ardından
gerekli önlem ve tedbirleri aldık mı
ya da ne zaman alacağız?
Yoksa, ‘Allah'tan geldi’ mi diyeceğiz
her zaman olduğu gibi…
Tabi ki her şey Allah'ın takdiri
ancak gerekli tedbirleri almak ve uygulamak da
bizlerin görevi…
Bunu ne kadar yapabildiğimizi,
bunun için ne kadar mücadele ettiğimizi
zamanla göreceğiz!..