Alparslan Türkeş’in Hayatı ve Askeri KariyeriAlparslan Türkeş, 25 Kasım 1917’de Kıbrıs’ın Lefkoşa şehrinde doğdu. Çocukluk yıllarını burada geçiren Türkeş, ailesiyle birlikte 1933 yılında Türkiye’ye göç etti. Eğitimine büyük önem veren Türkeş, Kuleli Askeri Lisesi'nde başladığı eğitimini başarıyla tamamladı ve Harp Okulu'na geçti. Askeri eğitimi sırasında disiplinli yapısıyla dikkat çeken Türkeş, 1939 yılında teğmen rütbesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne katıldı.
Daha sonra Harp Akademisi'nden mezun olan ve kurmay subay olarak görev yapan Türkeş, askeri ve stratejik konular üzerine yoğun çalışmalar yürüttü. Özellikle Türk dünyası, milli bilinç ve bağımsızlık konularında araştırmalar yaparak, Türk milletinin geleceği üzerine fikirler geliştirdi.27 Mayıs 1960 Darbesi ve Siyasi Hayata Adım AtışıTürkeş, askeri kariyeri boyunca stratejik düşünce ve devlet yönetimi konusunda derinlemesine çalışmalar yaptı. 27 Mayıs 1960 Darbesi'nde aktif rol oynayan subaylardan biri oldu. O dönemde Milli Birlik Komitesi'nin (MBK) üyesi olarak Türkiye’nin yönetimine katıldı. Ancak, bir süre sonra ordu içindeki görüş ayrılıkları nedeniyle 14’ler olarak bilinen bir grup subayla birlikte darbe yönetimi tarafından tasfiye edilerek Hindistan’a sürgüne gönderildi.
Türkiye’ye döndükten sonra siyasete atılmaya karar veren Türkeş, 1965 yılında Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne (CKMP) katıldı ve kısa sürede partinin lideri oldu. 1969 yılında CKMP'nin adı değiştirilerek Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) adını aldı ve böylece Ülkücü Hareket’in siyasi temelleri atılmış oldu.Milliyetçi Hareket Partisi ve "Dokuz Işık" DoktriniMHP’nin kuruluşuyla birlikte Alparslan Türkeş, Türk milliyetçiliğini sadece bir fikir hareketi olmaktan çıkararak, bir siyasal ve sosyal hareket haline getirdi. "Dokuz Işık" adıyla bilinen doktrinini oluşturarak Türk milliyetçiliğinin temel ilkelerini sistematik bir hale getirdi.
"Dokuz Işık" doktrini şu ilkeleri içeriyordu:MilliyetçilikÜlkücülükAhlakçılıkİlimcilikToplumculukKöycülükHürriyetçilik ve ŞahsiyetçilikGelişmecilik ve HalkçılıkEndüstricilik ve TeknikçilikBu ilkeler çerçevesinde, Türkeş’in liderliğinde Ülkücü Hareket hızla yayıldı ve özellikle gençler arasında büyük yankı uyandırdı. Ülkü Ocakları, milliyetçi gençlerin eğitim ve bilinçlenme süreçlerinde önemli bir rol oynadı.
12 Eylül 1980 Darbesi ve Sonraki SüreçTürkiye’nin siyasi çalkantılar yaşadığı 12 Eylül 1980 Darbesi sonrasında, diğer siyasi liderlerle birlikte Alparslan Türkeş de tutuklandı. Tam 5 yıl boyunca cezaevinde kalan Türkeş, bu süreçte ülkücü harekete büyük bedeller ödetilmesine rağmen davasından vazgeçmedi. 1985 yılında serbest kaldıktan sonra siyasi hayata geri döndü.1987 yılında yeniden MHP’nin başına geçen Türkeş, ülkücü harekete yeniden yön vermeye başladı. 1991 seçimlerinde Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) adı altında Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile ittifak yaparak parlamentoya geri döndü. 1993 yılında partisini yeniden MHP adıyla yapılandırarak, Türkiye’nin siyasi sahnesindeki etkisini artırmaya devam etti.
Alparslan Türkeş’in Vefatı ve MirasıAlparslan Türkeş, 4 Nisan 1997’de geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Ankara Beştepe Mezarlığı'nda düzenlenen törenle toprağa verildi. Türkeş’in vefatı, sadece MHP ve Ülkücü Hareket için değil, tüm Türk milliyetçileri için büyük bir kayıp olarak değerlendirildi.
Vefatının 28. yıldönümünde, Alparslan Türkeş, Türkiye genelinde düzenlenen anma programlarıyla rahmet ve minnetle anılmaktadır. Ülkücü camia ve sevenleri, dualarla Türkeş’i yâd ederken, onun Türk milliyetçiliğine olan katkılarını ve mücadelesini gelecek nesillere aktarmaya devam etmektedir.Türkeş’in Türk milletine bıraktığı en önemli miras, onun "Ne Mutlu Türküm Diyene!" düsturuyla şekillenen milli şuur anlayışıdır. Günümüzde de onun idealleri doğrultusunda hareket eden milyonlarca insan, Türkeş’in Türk milletinin birlik ve beraberliği için verdiği mücadelenin izinden gitmeye devam etmektedir.





