Ocak sendika binasında yaptığı açıklamada, “Sağlıkta dönüşüm” programının hem halk açısından hem de sağlık emekçileri açısından yaratacağı olumsuzluklara sendikamız ilk günden itibaren dikkat çekmiş ve karşı bir mücadele yürütmüştür. Yürüttüğümüz mücadele programın uygulanmasını tümüyle engelleyemese de geciktirmiştir. Nitekim uygulanan politikaların yanlışlığı ve olumsuzlukları yüzlerce örnekle açığa çıkmış ve bizi haklı çıkarmıştır.
Sağlık iş kolundaki bütün emekçiler için “dönüşüm” programı daha fazla angarya çalışma, güvencesizlik, emekliliğe yansıyan düşük ücretler, mobbing, şiddet, liyakatsiz yöneticiler olarak değerlendirirsek abartılı olmaz.
Tüm bu olumsuz durumlardan işkolunda ki bütün emekçiler gibi hemşirelerde etkilenmektedir. Böylesi bir durumda hemşireler gününü kutlamak yerine insanca yaşam ve çalışma koşullarımız için sesimizi yükseltiyoruz.
Aile hekimliğini modeline geçişle birlikte mesleklerinin adı yok sayılmış 'HEMŞİRE' yerine Aile Sağlığı elamanına dönüştürülmüştür.
Her yıl 12- 18 Mayıs tarihleri arası Hemşirelik Haftası olarak ve modern Hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale’nin doğum günü olan 12 Mayıs Dünya Hemşireler günü olarak kutlanmaktadır. Sağlık ekibinin en önemli parçası olan hemşireler sadece bu tarihler arasında hatırlanmak istemiyor, sorunlarının çözülmesini talep ediyor. Ağır ve uzun çalışma süreleri, son yıllarda yaşadığımız Covid-19 pandemisinin üzerlerindeki ağır yükü ve büyük etkileri, depremin etkilediği 11 ilde yürütülen sağlık hizmetleri hemşirelik mesleğinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez oluğunu bir kez daha açığa çıkarmıştır.
Peki, hemşireler ne istiyor?
Hemşirelik Kanunu mesleğin özüne yakışır, görev tanımına uygun şekilde düzenlensin, bağımsız hale getirilsin,
Covid-19 pandemisi ve Deprem ile birlikte daha da görünür hale gelen hemşire sayılarındaki açık giderilsin, OECD ortalamasına kadrolu güvenceli istihdamla yükseltilsin,
Fiili hizmet süresi zammı yeniden düzenlensin,
Kadın hemşireler için analık ve süt izni süreleri yeniden düzenlensin, bu süreçlerde yeteri kadar ücretli izin verilsin,
Her işyerinde 7/24 hizmet veren, ücretsiz kreş sağlansın,
Hemşireler için güvenli çalışma ortamları oluşturulsun, şiddete karşı tüm tedbirler alınsın,
Sağlık Bakanlığı ve Üniversiteler dışında diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan arkadaşlarımızın hem o kurumun temel işini yapıyor olarak kabul edilmemesi hem de sağlık iş kolundaki düzenlemelerin dışında tutulması uygulamasına son verilsin,
İş yerlerinde hemşirelere yönelik, yöneticilerden, ekip arkadaşlarından ve hasta ve yakınlarından gelen şiddete son verilmesi için yasal ve idari düzenlemeler yapılsın.
Özel sektörde çalışan ebe ve hemşirelerin ücretlerinde taban ücret belirlenmeli, çalışma saatlerinde tavan çalışma saatleri belirlenmeli uygulanmalıdır,
İcap ödemesi sorunu mahkeme kararlarına bırakılmadan yasal düzenleme ile çözülsün,
Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretlendirmeden, statüye, çalışma alanlarına dair sorunları çözülmelidir,
Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışıp kadroya geçirilmeyen, şirketler ya da aile hekimleri ile yaptıkları sözleşme ile çalıştırılan ebe ve hemşireler kadroya geçirilsin,
Başta sosyal hizmet olmak üzere, adli tıp kurumu, Sağlık Bakanlığı merkez teşkilat, Milli Eğitim Bakanlığında görev yapan hemşirelerin de diğer unvanlarda olduğu gibi maaşlarında artış yapılmalı, maaş denkliği oluşturulsun,
Staj dönemleri işe başlama kabul edilmeli ve EYT kapsamına alınmalıdır,
Son olarak şunu söylemek isteriz ki;
Hak verilmez alınır!
Ancak örgütlenirsek birlik olursak haklarımızı alırız. Bunun içinde sistem tarafından örgütlendirilen ve yetkili hale getirilen sendikalar da değil; emekçilerin öz örgütü olan fiili ve meşru temelde mücadele yürüten SES çatısı altında bir araya gelip mücadeleyi yükselttikçe haklarımızı alırız. İşte o zaman gerçek anlamda günlerimizi kutlayabiliriz.
Bu 12 Mayıs Hemşireler günü ve haftasında da mesleğimize sahip çıkıyor, taleplerimiz yerine getirilinceye ve haklarımızı alıncaya kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyor, tüm hemşire arkadaşlarımızı yanımızda olmaya, haklarımızı almak için birlikte mücadeleye davet ediyoruz'' diye konuştu.
Sağlık iş kolundaki bütün emekçiler için “dönüşüm” programı daha fazla angarya çalışma, güvencesizlik, emekliliğe yansıyan düşük ücretler, mobbing, şiddet, liyakatsiz yöneticiler olarak değerlendirirsek abartılı olmaz.
Tüm bu olumsuz durumlardan işkolunda ki bütün emekçiler gibi hemşirelerde etkilenmektedir. Böylesi bir durumda hemşireler gününü kutlamak yerine insanca yaşam ve çalışma koşullarımız için sesimizi yükseltiyoruz.
Aile hekimliğini modeline geçişle birlikte mesleklerinin adı yok sayılmış 'HEMŞİRE' yerine Aile Sağlığı elamanına dönüştürülmüştür.
Her yıl 12- 18 Mayıs tarihleri arası Hemşirelik Haftası olarak ve modern Hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale’nin doğum günü olan 12 Mayıs Dünya Hemşireler günü olarak kutlanmaktadır. Sağlık ekibinin en önemli parçası olan hemşireler sadece bu tarihler arasında hatırlanmak istemiyor, sorunlarının çözülmesini talep ediyor. Ağır ve uzun çalışma süreleri, son yıllarda yaşadığımız Covid-19 pandemisinin üzerlerindeki ağır yükü ve büyük etkileri, depremin etkilediği 11 ilde yürütülen sağlık hizmetleri hemşirelik mesleğinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez oluğunu bir kez daha açığa çıkarmıştır.
Peki, hemşireler ne istiyor?
Hemşirelik Kanunu mesleğin özüne yakışır, görev tanımına uygun şekilde düzenlensin, bağımsız hale getirilsin,
Covid-19 pandemisi ve Deprem ile birlikte daha da görünür hale gelen hemşire sayılarındaki açık giderilsin, OECD ortalamasına kadrolu güvenceli istihdamla yükseltilsin,
Fiili hizmet süresi zammı yeniden düzenlensin,
Kadın hemşireler için analık ve süt izni süreleri yeniden düzenlensin, bu süreçlerde yeteri kadar ücretli izin verilsin,
Her işyerinde 7/24 hizmet veren, ücretsiz kreş sağlansın,
Hemşireler için güvenli çalışma ortamları oluşturulsun, şiddete karşı tüm tedbirler alınsın,
Sağlık Bakanlığı ve Üniversiteler dışında diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan arkadaşlarımızın hem o kurumun temel işini yapıyor olarak kabul edilmemesi hem de sağlık iş kolundaki düzenlemelerin dışında tutulması uygulamasına son verilsin,
İş yerlerinde hemşirelere yönelik, yöneticilerden, ekip arkadaşlarından ve hasta ve yakınlarından gelen şiddete son verilmesi için yasal ve idari düzenlemeler yapılsın.
Özel sektörde çalışan ebe ve hemşirelerin ücretlerinde taban ücret belirlenmeli, çalışma saatlerinde tavan çalışma saatleri belirlenmeli uygulanmalıdır,
İcap ödemesi sorunu mahkeme kararlarına bırakılmadan yasal düzenleme ile çözülsün,
Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretlendirmeden, statüye, çalışma alanlarına dair sorunları çözülmelidir,
Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışıp kadroya geçirilmeyen, şirketler ya da aile hekimleri ile yaptıkları sözleşme ile çalıştırılan ebe ve hemşireler kadroya geçirilsin,
Başta sosyal hizmet olmak üzere, adli tıp kurumu, Sağlık Bakanlığı merkez teşkilat, Milli Eğitim Bakanlığında görev yapan hemşirelerin de diğer unvanlarda olduğu gibi maaşlarında artış yapılmalı, maaş denkliği oluşturulsun,
Staj dönemleri işe başlama kabul edilmeli ve EYT kapsamına alınmalıdır,
Son olarak şunu söylemek isteriz ki;
Hak verilmez alınır!
Ancak örgütlenirsek birlik olursak haklarımızı alırız. Bunun içinde sistem tarafından örgütlendirilen ve yetkili hale getirilen sendikalar da değil; emekçilerin öz örgütü olan fiili ve meşru temelde mücadele yürüten SES çatısı altında bir araya gelip mücadeleyi yükselttikçe haklarımızı alırız. İşte o zaman gerçek anlamda günlerimizi kutlayabiliriz.
Bu 12 Mayıs Hemşireler günü ve haftasında da mesleğimize sahip çıkıyor, taleplerimiz yerine getirilinceye ve haklarımızı alıncaya kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyor, tüm hemşire arkadaşlarımızı yanımızda olmaya, haklarımızı almak için birlikte mücadeleye davet ediyoruz'' diye konuştu.