SAMSUN HABER - Samsun'da KESK, TMMOB, DİSK, TTB üyeleri zamları protesto etti. Geçinemediklerini kaydeden işçiler yoksulluğa mahkum olduklarını söyledi.
İşçilerden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Yoksulluk sınırının 10 bin TL’ye açlık sınırının 4 bin TL’ye ulaştığı bu günlerde başta işsizler, yoksul halk kesimleri ve asgari ücretli işçiler olmak üzere, emeğiyle geçinen bütün emekçiler ve aybaşını getiremeyen biz kamu emekçilerinin yaşam ihtiyaçları karşılanamaz duruma gelmiştir. Geçiş garantili köprü, tünel ve otoyolları, havaalanları, yatış garantili şehir hastaneleri vb. projelere dolar üzerinden verilen taahhütler nedeniyle inşaat şirketlerinin kasalarına para akarken; işçinin emekçinin, emeklinin üretici köylünün cebindeki para pula dönüşmektedir. Paranın değerinin her geçen gün erimesi, halkın daha fazla yoksulluğa ve açlığa sürüklenmesine yol açarken, başta yandaşlar olmak üzere büyük sermaye için rant ve vurgunun büyümesi demektir. 23 Ağustos 2021 tarihinde imzalanan satış sözleşmesinden tam üç ay sonra (23 Kasım) ücretlerimiz dolar karşısında yüzde 60 civarında değer kaybetmesiyle biz emekçilerin cebindeki para pul olmuş, alım gücümüz düşmüştür. Durdurulamayan hatta bilerek durdurulmayan bu gidişat nedeniyle sadece fakirleşmiyoruz aynı zamanda sırtımızdaki borç yükü de artıyor."
İşçilerden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Yoksulluk sınırının 10 bin TL’ye açlık sınırının 4 bin TL’ye ulaştığı bu günlerde başta işsizler, yoksul halk kesimleri ve asgari ücretli işçiler olmak üzere, emeğiyle geçinen bütün emekçiler ve aybaşını getiremeyen biz kamu emekçilerinin yaşam ihtiyaçları karşılanamaz duruma gelmiştir. Geçiş garantili köprü, tünel ve otoyolları, havaalanları, yatış garantili şehir hastaneleri vb. projelere dolar üzerinden verilen taahhütler nedeniyle inşaat şirketlerinin kasalarına para akarken; işçinin emekçinin, emeklinin üretici köylünün cebindeki para pula dönüşmektedir. Paranın değerinin her geçen gün erimesi, halkın daha fazla yoksulluğa ve açlığa sürüklenmesine yol açarken, başta yandaşlar olmak üzere büyük sermaye için rant ve vurgunun büyümesi demektir. 23 Ağustos 2021 tarihinde imzalanan satış sözleşmesinden tam üç ay sonra (23 Kasım) ücretlerimiz dolar karşısında yüzde 60 civarında değer kaybetmesiyle biz emekçilerin cebindeki para pul olmuş, alım gücümüz düşmüştür. Durdurulamayan hatta bilerek durdurulmayan bu gidişat nedeniyle sadece fakirleşmiyoruz aynı zamanda sırtımızdaki borç yükü de artıyor."