Basın açıklamasını Atatürk Parkı'nda bulunan Onur Anıtı'na çelenk sunumu sonrası okuyan Ülkü Ocakları İl Başkanı Gökhan Yaşar, "Bundan tam 78 yıl önceydi. Zaman 3 Mayıs 1944’ün Çarşamba gününe sabitlenmiş, Türk milletinin fikir ve aksiyon adamları birlik olmuş ve bir mücadelenin başlangıcının temelini atmışlardır. 3 Mayıs ‘Milliyetçiler Günü’ sıradan bir günden ibaret olmamakla birlikte, aynı zamanda bir fikri düşüncenin ve dik duruşun simgesi olmuştur. Türk milleti olarak tarih sahnesindeki mücadelemiz her devrin adamı olmak yerine, her devirde milli menfaatler doğrultusunda yaptığımız mücadelelerle kayıt altına alınmıştır. Bu bağlamda 3 Mayıs da bu milli ruhun bir tecelli ediliş şekildir desek yanılmayız. O gün, Başbuğumuz Alparslan Türkeş bey, Hüseyin Nihal Atsız Bey, Zeki Velidi Togan, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Nejdet Sancar, Cebbar Şenel, Cemal Oğuz Öcal ve ebedi istirahatgahı Samsunumuzda bulunan Fethi Tevetoğlu ve beraberindeki arkadaşlarıyla birer sembol olarak hafızlarımıza ebedi olarak gurur menbaı gibi kazınmışlardır.
2. Dünya savaşı döneminde Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasına yön vermekte zorlanan ve milletimizi büyük bir tehlikenin eşliğine sürükleyen Milli Şef hükümeti çareyi bir gurup vatansevere ders vermekte görmüş, fakat bunu başaramamıştır. Çünkü Komünizm tehlikesine ve her türlü milli menfaatlerin aleyhinde olan yapılara karşı mücadele eden azimli, kararlı, istikrarlı ve metanetli bir gurup Türk milliyetçisi, aslında Türk milletinin bağrından yetişmiş, Türk milletinin kendisi olmuş ve o günün şartlarında milli menfaatler uğruna canlarını tehlikeye atmışlardı. Kürşat’ın, Mete Hanın, Atillanın, Fatih Mehmet Sultan Hanın ve Gazi Önder Atatürk’ün ruhu 3 Mayıs günü ‘Ankara Nümayişi’ adıyla millet nezdinde fikir adamlarımıza sirayet etmiş ve kutlu bir mücadele olarak tarih sayfamızda öz değerli yerini almıştır.
Bu Nümayişte önemli role sahip olan Başbuğumuz Alparslan Türkeş beyefendi gözaltına alınırken bu olaylarla ilgi şu sözlerini sarfetmiştir; "3 Mayıs günü heyecanla sokağa fırlayan gençler kıyasıya dövüldüler. Kafaları yarıldı, gözleri patladı. Bazılarının kolları, kaburgaları kırıldı."
Hüseyin Nihal Atsız Bey ; ‘3 Mayıs Türkçülüğün tarihinde bir dönüm noktası oldu. O zamana kadar yalnız duygu ve düşünce olan, edebî ve ilmî sınırları pek de aşmayan Türkçülük, 1944 yılının 3 Mayıs’ında birdenbire hareket oluverdi.’ ifadelerini kullanmıştır.''
2. Dünya savaşı döneminde Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasına yön vermekte zorlanan ve milletimizi büyük bir tehlikenin eşliğine sürükleyen Milli Şef hükümeti çareyi bir gurup vatansevere ders vermekte görmüş, fakat bunu başaramamıştır. Çünkü Komünizm tehlikesine ve her türlü milli menfaatlerin aleyhinde olan yapılara karşı mücadele eden azimli, kararlı, istikrarlı ve metanetli bir gurup Türk milliyetçisi, aslında Türk milletinin bağrından yetişmiş, Türk milletinin kendisi olmuş ve o günün şartlarında milli menfaatler uğruna canlarını tehlikeye atmışlardı. Kürşat’ın, Mete Hanın, Atillanın, Fatih Mehmet Sultan Hanın ve Gazi Önder Atatürk’ün ruhu 3 Mayıs günü ‘Ankara Nümayişi’ adıyla millet nezdinde fikir adamlarımıza sirayet etmiş ve kutlu bir mücadele olarak tarih sayfamızda öz değerli yerini almıştır.
Bu Nümayişte önemli role sahip olan Başbuğumuz Alparslan Türkeş beyefendi gözaltına alınırken bu olaylarla ilgi şu sözlerini sarfetmiştir; "3 Mayıs günü heyecanla sokağa fırlayan gençler kıyasıya dövüldüler. Kafaları yarıldı, gözleri patladı. Bazılarının kolları, kaburgaları kırıldı."
Hüseyin Nihal Atsız Bey ; ‘3 Mayıs Türkçülüğün tarihinde bir dönüm noktası oldu. O zamana kadar yalnız duygu ve düşünce olan, edebî ve ilmî sınırları pek de aşmayan Türkçülük, 1944 yılının 3 Mayıs’ında birdenbire hareket oluverdi.’ ifadelerini kullanmıştır.''