SAMSUN HABER - KESK Dönem Sözcüsü Uğurcan Albak, gazeteci Uğur Mumcu’nun katledilişinin 29. yılında açıklama yaptı.
Albak, "24 Ocak 1993’te, ‘karanlık güçler’ tarafından vahşice katledilen gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun ölümünün üzerinden 29 yıl geçti. Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Metin Göktepe, Hrant Dink, Muammer Aksoy, Gaffar Okkan hep Ocak ayında yitirdiklerimiz bu aydınlık yolun unutulmayanlarıdır. Ülkesini ve halkını aydınlatmaktan başka kaygısı olmayan gazeteciler ve basın emekçileri halka sadece gerçekleri ve doğruları anlattıkları için, gerçeklerin öğrenilmesini istemeyenler tarafından sürekli hedef gösterilmiştir. Kimi zaman yazdıkları nedeniyle tutuklanarak hapse atılmış, kimi zaman iktidar güçleri ve yandaşları tarafından açık açık tehdit edilmiş, kimi zaman da tıpkı Uğur Mumcu gibi vahşice katledilmiştir.
İktidarların ülkenin gazetecilerini, yazarlarını, sanatçılarını, bilim insanları ve aydınlarını kendisi için tehdit olarak görmesi, her fırsatta hedef göstermesi, demokratik olmayan ülkelerde oldukça sık rastlanan bir durumdur. Türkiye’de özellikle son yıllarda düşüncelerini özgürce ifade edenler, emekten, demokrasiden, laiklikten, bilimden ve barıştan yana tutum alanlar iktidar güçleri tarafından hedef alınmakta, tehdit edilerek, gözaltına alınarak, tutuklanarak cezaevine konulmaktadır. Dünyada en fazla tutuklu gazetecinin olduğu Türkiye’nin emeğin, özgürlüğün, demokrasinin, laikliğin, bilimin ve barışın yanında saf tutan gazetecilerine, gerçek aydınlarına yönelik büyük bir hapishaneye dönüştürülmüş olması düşündürücüdür. Geçmişte cinayetlerle, bombalı saldırılarla susturulmaya çalışılan gazetecilerin, aydınların ve bilim insanlarımızın bugün ağır baskılar, hapishane ve ölüm tehditleriyle karşı karşıya bırakılması, halkın gerçek ve doğru haber alma özgürlüğü üzerindeki yasakçı zihniyetin geldiği noktayı görmek açısından ibret vericidir. KESK olarak, karanlık güçlere karşı eşit, özgür, laik ve demokratik bir Türkiye için mücadele eden, bu uğurda canını veren Uğur Mumcu’yu ve insanlığın ortak evrensel değerlerini savunduğu için katledilen aydınlarımızı, basın emekçilerini, bilim insanlarımızı bir kez daha anıyoruz."
Albak, "24 Ocak 1993’te, ‘karanlık güçler’ tarafından vahşice katledilen gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun ölümünün üzerinden 29 yıl geçti. Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Metin Göktepe, Hrant Dink, Muammer Aksoy, Gaffar Okkan hep Ocak ayında yitirdiklerimiz bu aydınlık yolun unutulmayanlarıdır. Ülkesini ve halkını aydınlatmaktan başka kaygısı olmayan gazeteciler ve basın emekçileri halka sadece gerçekleri ve doğruları anlattıkları için, gerçeklerin öğrenilmesini istemeyenler tarafından sürekli hedef gösterilmiştir. Kimi zaman yazdıkları nedeniyle tutuklanarak hapse atılmış, kimi zaman iktidar güçleri ve yandaşları tarafından açık açık tehdit edilmiş, kimi zaman da tıpkı Uğur Mumcu gibi vahşice katledilmiştir.
İktidarların ülkenin gazetecilerini, yazarlarını, sanatçılarını, bilim insanları ve aydınlarını kendisi için tehdit olarak görmesi, her fırsatta hedef göstermesi, demokratik olmayan ülkelerde oldukça sık rastlanan bir durumdur. Türkiye’de özellikle son yıllarda düşüncelerini özgürce ifade edenler, emekten, demokrasiden, laiklikten, bilimden ve barıştan yana tutum alanlar iktidar güçleri tarafından hedef alınmakta, tehdit edilerek, gözaltına alınarak, tutuklanarak cezaevine konulmaktadır. Dünyada en fazla tutuklu gazetecinin olduğu Türkiye’nin emeğin, özgürlüğün, demokrasinin, laikliğin, bilimin ve barışın yanında saf tutan gazetecilerine, gerçek aydınlarına yönelik büyük bir hapishaneye dönüştürülmüş olması düşündürücüdür. Geçmişte cinayetlerle, bombalı saldırılarla susturulmaya çalışılan gazetecilerin, aydınların ve bilim insanlarımızın bugün ağır baskılar, hapishane ve ölüm tehditleriyle karşı karşıya bırakılması, halkın gerçek ve doğru haber alma özgürlüğü üzerindeki yasakçı zihniyetin geldiği noktayı görmek açısından ibret vericidir. KESK olarak, karanlık güçlere karşı eşit, özgür, laik ve demokratik bir Türkiye için mücadele eden, bu uğurda canını veren Uğur Mumcu’yu ve insanlığın ortak evrensel değerlerini savunduğu için katledilen aydınlarımızı, basın emekçilerini, bilim insanlarımızı bir kez daha anıyoruz."