Günümüzde artan obezite sorununa bağlı olarak beslenme ve kilo verme insanların odak noktası haline geldi. Günlük yaşantıda insanlar kendilerine "Bu kilolar nasıl verilecek?" sorusunu yöneltirken, Samsun'da hizmet veren Diyetisyen Manolya Ejder, kilo sorunu yaşayanları bilinçsiz diyetlere karşı uyarırken, bu sorunun ancak sürdürülebilir beslenme programıyla çözülebileceğini söyledi.SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME ÖNEMLİ
Bir diyetisyen olarak kilo vermek için henüz sihirli bir değnek keşfedilmediğini belirten Manolya Ejder, "Kilo vermek adına herhangi bir ürün, ilaç, mama kullanımını asla desteklemiyorum. Kısa süreli başvurduğunuz her yöntem size karaciğer, böbrek, kalp rahatsızlıkları vs. olarak geri dönecektir. Önemli olan sürdürülebilir bir beslenme programıdır. Sürdürülebilir beslenme programı derken aşırı kalorisi kısıtlanmış, istediğiniz besinleri tüketemeyeceğiniz, sizi mutsuzluğa sürükleyen bir programdan bahsetmiyorum. En önemli şey denge. Hayatımızın her alanında dengeyi yakalamak zorundayız" dedi. SU TÜKETİMİNİ ÖNEMSEYİN
Beslenme konusunda denge sağlanmasının önemine vurgu yapan Diyetisyen Manolya Ejder, "Her zaman 'her istediğimi yiyebilmeliyim' olmaz, olması gereken; abarttığımızı düşündüğümüz zamanlarda hemen telafisini yapmaya başlamak. Örneğin; bir gün fast food ağırlıklı tüketim yaptınız, üstüne de canınız çekti bol kalorili bir tatlı yediniz. Yapmanız gereken diğer gün dengelemeye çalışmak. Atladığımız bir diğer önemli nokta su tüketimi. Su olmazsa metabolizma bir yerden sonra hızını düşürebiliyor. Kış aylarında metabolizmaların yavaşlama sebeplerinden biri de su tüketiminin azalması. Sağlıklı bir metabolizma için günde 2-2,5 litre su içmeye özen gösterilmelidir" diye konuştu.KAÇAMAKLARI DENGELEYİN
Yapılan en büyük hatalardan birinin de 'nasıl olsa diyetimi bozdum' diyerek hiç dikkat etmeden yemek yemeye başlamak olduğunu ifade eden Ejder, "Belki de en tehlikeli durum budur. Hepimiz insanız ve her zaman belli bir programa moda mod bağlı kalamayabiliyoruz. Bu konuda asla kendinizi yalnız hissetmeyin. Böyle durumlarda aklınıza direk yaptığınız kaçamakları dengelemek gelsin, telafisini yapın. Yoksa sürekli en baştan başlamak zorunda kalırsınız. Yaptığınız yanlışlar için kendinizi bağışlayın ve asla sevmekten vazgeçmeyin" şeklinde konuştu.SÜREKLİ TARTILMAYIN
Sürekli tartılmanın yanlışlığına da dikkat çeken Manolya Ejder, "Sürekli tartılarak vücudu strese sokmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Bu sefer gidilen yoldan adım adım dönmeler başlıyor. Bir aletin hayata olan motivasyonunuzu düşürmesine izin vermeyin. Bırakın tartı ne derse desin. Doğru bir beslenme programını hayatınıza adapte etmek ilk hedefiniz olsun. Bu sayede kalıcı başarıyı yakalarsınız. Kişinin asıl kilo verip vermediğinin ölçütü beden ölçüleridir. Bu nedenle belli bir beslenme programına başlamadan önce bel-kalça başta olmak üzere vücudunuzun diğer bölgelerini de mezura yardımıyla ölçün. 2-3 hafta aralıklarla bu değerlerde bir değişme olup olmadığını kontrol edin. Tartı sizin için hiçbir zaman ilk hedef olmasın" ifadelerini kullandı.
Bir diyetisyen olarak kilo vermek için henüz sihirli bir değnek keşfedilmediğini belirten Manolya Ejder, "Kilo vermek adına herhangi bir ürün, ilaç, mama kullanımını asla desteklemiyorum. Kısa süreli başvurduğunuz her yöntem size karaciğer, böbrek, kalp rahatsızlıkları vs. olarak geri dönecektir. Önemli olan sürdürülebilir bir beslenme programıdır. Sürdürülebilir beslenme programı derken aşırı kalorisi kısıtlanmış, istediğiniz besinleri tüketemeyeceğiniz, sizi mutsuzluğa sürükleyen bir programdan bahsetmiyorum. En önemli şey denge. Hayatımızın her alanında dengeyi yakalamak zorundayız" dedi. SU TÜKETİMİNİ ÖNEMSEYİN
Beslenme konusunda denge sağlanmasının önemine vurgu yapan Diyetisyen Manolya Ejder, "Her zaman 'her istediğimi yiyebilmeliyim' olmaz, olması gereken; abarttığımızı düşündüğümüz zamanlarda hemen telafisini yapmaya başlamak. Örneğin; bir gün fast food ağırlıklı tüketim yaptınız, üstüne de canınız çekti bol kalorili bir tatlı yediniz. Yapmanız gereken diğer gün dengelemeye çalışmak. Atladığımız bir diğer önemli nokta su tüketimi. Su olmazsa metabolizma bir yerden sonra hızını düşürebiliyor. Kış aylarında metabolizmaların yavaşlama sebeplerinden biri de su tüketiminin azalması. Sağlıklı bir metabolizma için günde 2-2,5 litre su içmeye özen gösterilmelidir" diye konuştu.KAÇAMAKLARI DENGELEYİN
Yapılan en büyük hatalardan birinin de 'nasıl olsa diyetimi bozdum' diyerek hiç dikkat etmeden yemek yemeye başlamak olduğunu ifade eden Ejder, "Belki de en tehlikeli durum budur. Hepimiz insanız ve her zaman belli bir programa moda mod bağlı kalamayabiliyoruz. Bu konuda asla kendinizi yalnız hissetmeyin. Böyle durumlarda aklınıza direk yaptığınız kaçamakları dengelemek gelsin, telafisini yapın. Yoksa sürekli en baştan başlamak zorunda kalırsınız. Yaptığınız yanlışlar için kendinizi bağışlayın ve asla sevmekten vazgeçmeyin" şeklinde konuştu.SÜREKLİ TARTILMAYIN
Sürekli tartılmanın yanlışlığına da dikkat çeken Manolya Ejder, "Sürekli tartılarak vücudu strese sokmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Bu sefer gidilen yoldan adım adım dönmeler başlıyor. Bir aletin hayata olan motivasyonunuzu düşürmesine izin vermeyin. Bırakın tartı ne derse desin. Doğru bir beslenme programını hayatınıza adapte etmek ilk hedefiniz olsun. Bu sayede kalıcı başarıyı yakalarsınız. Kişinin asıl kilo verip vermediğinin ölçütü beden ölçüleridir. Bu nedenle belli bir beslenme programına başlamadan önce bel-kalça başta olmak üzere vücudunuzun diğer bölgelerini de mezura yardımıyla ölçün. 2-3 hafta aralıklarla bu değerlerde bir değişme olup olmadığını kontrol edin. Tartı sizin için hiçbir zaman ilk hedef olmasın" ifadelerini kullandı.