Uğur Mumcu Parkı'nda bir araya gelen katılanlar ADD, Birleşik Kamu İş, CHP, DİSK Emekli Sen, Düşevi Oyuncuları, İYİ Parti, KESK, Samsun Eğitim Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Samsun Sanat Tiyatrosu, Samsun Tabip Odası, Türk Kadınlar Birliği, TMMOB, Türk Üniversiteli Kadınlar Birliği ve Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği üyeleri gazeteci-yazar Uğur Mumcu ile Atatürkçü Düşünce Derneği'nin kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy'u andı.
Adalet ve Demokrasi Komitesi adına basın açıklaması yapan ADD Samsun Şube Başkanı Deniz Gömeç, ''Bağımsızlık, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin saygın isimleri olan değerli gazeteci-yazar Uğur Mumcu ile Atatürkçü Düşünce Derneği'nin kurucu Genel Başkanı, seçkin hukuk bilgini Prof. Dr. Muammer Aksoy'un alçakça pusular kurdurularak öldürülüşlerinin yıl dönümü günleri olan 24 - 31 Ocak tarihleri arasını, “Adalet ve Demokrasi Haftası” olarak anıyoruz.Kurucu Önderimiz Atatürk’ün ölümünün ardından devrim karşıtı sürecin başlamasıyla birlikte Cumhuriyetin temel niteliklerine, Atatürk ilke ve devrimlerine yönelik her türlü saldırı giderek artmış ve gelinen durum doruk noktasına ulaşmıştır. Cahil bırakılmış halkın, dinsel inançlarını sömüren tarikat ve cemaatlerin giderek güçlendiği, Emperyalizmin “Büyük Orta Doğu Projesi” hedefiyle girişilen “ülkelerin bölünüş müzakerelerinde” hayli mesafe katledildiği, komşu ülkelerle savaşın eşiğine gelindiği, iç huzurun ve toplumsal barışın büyük yara aldığı, ekonominin küresel sermayeye tek taraflı bağlandığı, eğitimin çağdaş ve bilimsellikten hızla uzaklaştırıldığı bir ortamda; Uğur Mumcuları, Muammer Aksoyları, ve onlarca devrim şehidimizi her zamankinden daha fazla arıyor, özlüyoruz.
Üstelik demokrasiyi ve hukuku kullanarak Laik Cumhuriyeti bir Din Devletine (Çağdaş hukuku Şeriat hukukuna) dönüştürmek yolunda oynanan nafile oyunlara bundan böyle de devam edileceği anlaşılmaktadır. Öte yandan, ne yazık ki, Uğur Mumcu da dâhil, pek çok gazetecimizi, aydınımızı, bilim adamımızı ve daha nice yurtsever insanımızı acımasızca ve hunharca katleden caniler henüz yakalanmış değillerdir. Şüphesiz ki ölüm emirlerini verenler, bu pusuları ve kumpasları kuranlar Türkiye'yi Sevr Antlaşmasından bu yana parçalayıp yok etmek isteyen emperyalizm ve onun yerli işbirlikçileridir.
Bu aydınlanma düşmanları, 1930′larda Mustafa Fehmi Kubilay’ı aramızdan alanlardı. Ve onlar, iyi bilmeliler ki, tarihsel – toplumsal belleğimizin bir kenarında silinmeyecek biçimde yazılıdırlar. Biz bugün acımızı ve gözyaşımızı içimizde yaşayacağız. Onların anıları ile daha da güçlenerek, daha kararlı bir şekilde tam bağımsız Türkiye hedefine doğru ilerleyeceğiz. Yine onlara sesleniyoruz: Çağdaş bir toplum ülküsüyle kurulmuş Laik ve Demokratik Türkiye Cumhuriyeti, her türlü engel ve sorunları aşarak, çağdaşlaşma yolundaki tarihsel yürüyüşünü sürdürecektir. Laik Cumhuriyeti ve Atatürk Devrimlerini korumak, savunmak yolundaki şehitlerimiz unutulmayacak, ilelebet cumhuriyet kazanacaktır.'' dedi.Katılımcılar daha sonra Uğur Mumcu anıtına karanfil bıraktı.


