Atakum Belediyesi Ata Sahne'de gerçekleşen panelde Amasya Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol, CHP Parti Meclis Üyesi Nazan Güneysu, Büyükoyumca Muhtarı Fatma Yiğit ve ADD Samsun Şube Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Turgut konuşması olarak yer aldı. 
Panelin açılış konuşmasını yapan ADD Başkan Yardımcısı Havva Kocakaya, ''Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 90. yıl dönümünü kutlamaktan, hem bir kadın olarak hem de seçilmiş bir kadın meclis üyesi olarak onur ve gurur duyuyorum. Bu vesileyle Atatürk’ü, mücadele arkadaşlarını ve bu hakların kazanımında emeği geçen herkesi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.
1930’da belediye seçimlerinde seçme hakkı, 1933’te muhtarlık seçimlerinde seçilme hakkı, ve nihayet 5 Aralık 1934’te kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınması, Türk kadınının toplumsal hayatta hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Bu karar, yalnızca Türkiye için değil, dünya için de bir dönüm noktasıdır. Atatürk, ‘Bir toplum, cinslerden yalnız birinin çağdaş gerekleri edinmesiyle ilerleyemez. İlerleme için toplumun diğer yarısının da aynı derecede gelişmiş olması gerekir’ diyerek kadınların toplumsal hayattaki önemini vurgulamıştır. Bu adım, Atatürk’ün Türk milletini çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarma hedefinin bir parçasıdır.
O dönemde birçok Batılı ülke kadınlara bu hakkı tanımamışken Türkiye bu konuda öncü olmuştur. Bugün kadınlarımızın mecliste, yerel yönetimlerde ve karar alma mekanizmalarında daha fazla temsil edilmesi gerektiği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Seçme ve seçilme hakkının kazanılmış olması yetmez; bu hakkın etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak zorundayız.
Demokrasi, yalnızca seçimlere katılmak değil, toplumun her kesiminin eşit temsiliyeti ile güçlenir. Bu bağlamda, gençlerin, kadınların ve dezavantajlı grupların siyasette aktif rol alması için daha fazla çaba göstermeliyiz. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti anlayışını savunuyoruz. Kadınlarımızın toplumsal hayatta eşit yer aldığı, halkın iradesinin tam anlamıyla yansıdığı bir Türkiye için mücadelemizi sürdürüyoruz. Gelecek nesillere bu hakların değerini öğretmek ve onları demokrasimizin teminatı olarak yetiştirmek en büyük görevimizdir. Atatürk’ün açtığı yolda, seçme ve seçilme hakkının yalnızca bir hak değil, bir sorumluluk olduğunu her fırsatta hatırlatmalıyız. Hep birlikte çalışarak daha güçlü bir demokrasi inşa edeceğiz. Bugün burada bu anlamlı günü kutlayan ve bu mücadeleyi destekleyen herkese teşekkür ediyor, kadınlarımızın demokrasi mücadelesinin öncüsü olmayı sürdüreceğine olan inancımı bir kez daha vurguluyorum'' ifadelerine yer verdi.
Panelin açılış konuşmasını yapan ADD Başkan Yardımcısı Havva Kocakaya, ''Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 90. yıl dönümünü kutlamaktan, hem bir kadın olarak hem de seçilmiş bir kadın meclis üyesi olarak onur ve gurur duyuyorum. Bu vesileyle Atatürk’ü, mücadele arkadaşlarını ve bu hakların kazanımında emeği geçen herkesi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.1930’da belediye seçimlerinde seçme hakkı, 1933’te muhtarlık seçimlerinde seçilme hakkı, ve nihayet 5 Aralık 1934’te kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınması, Türk kadınının toplumsal hayatta hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Bu karar, yalnızca Türkiye için değil, dünya için de bir dönüm noktasıdır. Atatürk, ‘Bir toplum, cinslerden yalnız birinin çağdaş gerekleri edinmesiyle ilerleyemez. İlerleme için toplumun diğer yarısının da aynı derecede gelişmiş olması gerekir’ diyerek kadınların toplumsal hayattaki önemini vurgulamıştır. Bu adım, Atatürk’ün Türk milletini çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarma hedefinin bir parçasıdır. O dönemde birçok Batılı ülke kadınlara bu hakkı tanımamışken Türkiye bu konuda öncü olmuştur. Bugün kadınlarımızın mecliste, yerel yönetimlerde ve karar alma mekanizmalarında daha fazla temsil edilmesi gerektiği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Seçme ve seçilme hakkının kazanılmış olması yetmez; bu hakkın etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak zorundayız.
Demokrasi, yalnızca seçimlere katılmak değil, toplumun her kesiminin eşit temsiliyeti ile güçlenir. Bu bağlamda, gençlerin, kadınların ve dezavantajlı grupların siyasette aktif rol alması için daha fazla çaba göstermeliyiz. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti anlayışını savunuyoruz. Kadınlarımızın toplumsal hayatta eşit yer aldığı, halkın iradesinin tam anlamıyla yansıdığı bir Türkiye için mücadelemizi sürdürüyoruz. Gelecek nesillere bu hakların değerini öğretmek ve onları demokrasimizin teminatı olarak yetiştirmek en büyük görevimizdir. Atatürk’ün açtığı yolda, seçme ve seçilme hakkının yalnızca bir hak değil, bir sorumluluk olduğunu her fırsatta hatırlatmalıyız. Hep birlikte çalışarak daha güçlü bir demokrasi inşa edeceğiz. Bugün burada bu anlamlı günü kutlayan ve bu mücadeleyi destekleyen herkese teşekkür ediyor, kadınlarımızın demokrasi mücadelesinin öncüsü olmayı sürdüreceğine olan inancımı bir kez daha vurguluyorum'' ifadelerine yer verdi. 
