Atatürkçü Düşünce Derneği'nin geleneksel hale getirdiği 'Dayanışma Kahvaltısı ve Söyleşi Programı' Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salon'da gerçekleşti.
Kahvaltı sonrası programın açılış konuşmasını yapan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Samsun Şube Başkanı Deniz Gömeç, ''Derneğimizin kurulduğu gün, ülkemizde bulunan çoğu tehlike, bugün hala devam etmekte. Üstelik bu tehlikeler hiçbir siyasi görüş ayırmaksızın vatandaşımızın canına da mal olacak şekilde sadece siyasi değil toplumsal bir şekilde de artarak devam etmektedir. Peki bu durumda ne yapmak gereklidir ? tatil için giden vatandaşlarımızın ihmaller yüzünden yanarak can verdiği, ekmek parası için yer altında çalışan ve yine benzer ihmaller yüzünden can veren madencilerimiz için, denetlenmeyen inşaatlar yüzünden 8 şehrin birden neredeyse yok olmak üzere olduğu deprem felaketi için ne yapmalıdır ? Cahil bırakılan insanlar yüzünden katledilen çocuklarımız, artık aileleri tarafından bile yaşamalarına izin verilmeyen Narin kızlarımız, bir sayıdan ibaret olan kadın cinayetlerimiz için ne yapmalıyız? Sadece fıtrat diyerek işin sorumluluğunu almaktan kaçınan siyasi irade bilmelidir ki, bu felaketleri önlemenin tek yolu “Bir gün benim sözlerim bilimle çatıştığında bilimi seçin” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerini ve metodlarını kendilerine rehber edinmektir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Trablus ve sonrasında Kurtuluş savaşında gösterdiği askeri dehanın sonucu olan Türk milletinin birbirine kenetlenmesini sağlamaktır. Bugün geldiğimiz noktada özellikle bu salonda olan veya olmayan aynı düşünceyi paylaşan yani hakkın, hukukun ve adaletin egemen olduğu tam bağımsız laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti sevdalısı insanların, bizlerin de kenetlenmesi gerekmektedir'' dedi.
Ardından tarihçi yazar Dr. Naim Babüroğlu, “Atatürk ve Cumhuriyet” adlı konferans verdi.
Kahvaltı sonrası programın açılış konuşmasını yapan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Samsun Şube Başkanı Deniz Gömeç, ''Derneğimizin kurulduğu gün, ülkemizde bulunan çoğu tehlike, bugün hala devam etmekte. Üstelik bu tehlikeler hiçbir siyasi görüş ayırmaksızın vatandaşımızın canına da mal olacak şekilde sadece siyasi değil toplumsal bir şekilde de artarak devam etmektedir. Peki bu durumda ne yapmak gereklidir ? tatil için giden vatandaşlarımızın ihmaller yüzünden yanarak can verdiği, ekmek parası için yer altında çalışan ve yine benzer ihmaller yüzünden can veren madencilerimiz için, denetlenmeyen inşaatlar yüzünden 8 şehrin birden neredeyse yok olmak üzere olduğu deprem felaketi için ne yapmalıdır ? Cahil bırakılan insanlar yüzünden katledilen çocuklarımız, artık aileleri tarafından bile yaşamalarına izin verilmeyen Narin kızlarımız, bir sayıdan ibaret olan kadın cinayetlerimiz için ne yapmalıyız? Sadece fıtrat diyerek işin sorumluluğunu almaktan kaçınan siyasi irade bilmelidir ki, bu felaketleri önlemenin tek yolu “Bir gün benim sözlerim bilimle çatıştığında bilimi seçin” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerini ve metodlarını kendilerine rehber edinmektir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Trablus ve sonrasında Kurtuluş savaşında gösterdiği askeri dehanın sonucu olan Türk milletinin birbirine kenetlenmesini sağlamaktır. Bugün geldiğimiz noktada özellikle bu salonda olan veya olmayan aynı düşünceyi paylaşan yani hakkın, hukukun ve adaletin egemen olduğu tam bağımsız laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti sevdalısı insanların, bizlerin de kenetlenmesi gerekmektedir'' dedi.
Ardından tarihçi yazar Dr. Naim Babüroğlu, “Atatürk ve Cumhuriyet” adlı konferans verdi. 
