SAMSUN HABER - KESK Dönem Sözcüsü Yılmaz Tuluk yaptığı açıklamada işsizliğin ve yoksulluğun pandemide daha da fazlalaştığını kaydetti.
Tuluk yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Emeğiyle geçim mücadelesi veren milyonlar olarak hayatın her geçen gün daha zorlaştığı bir süreçten geçiyoruz. En önemli toplumsal sorunumuz haline gelen işsizlik ve yoksulluk pandemi koşullarında daha da derinleşiyor. Buna rağmen ülkeyi yönetenler pembe tablolar çizmeye devam ediyor.Oysa ister mavi yakalı olalım ister beyaz yakalı. İster asgari ücretli olalım ister emekli. Her gün biraz daha fazla yoksullaşıyoruz. Her gün biraz daha güvencesiz hale geliyoruz. Açlık sınırının 3 bin, yoksulluk sınırının 10 bin TL’yi aştığı koşullarda geçinemiyoruz. Ülkeyi yönetenler büyüme rakamları ile övünüyor.
Oysa bizim payımıza hep küçülme düşüyor. Kendine “yetkili sendika”, “yetkili konfederasyon” diyenlerin her seferinde altına imza attığı “satış sözleşmeleri” ile maaşlarımız-ücretlerimiz eriyor.Ne yazık ki Türkiye’de yıllardır bütçeler ülke kaynaklarının, emekçilerden, halktan alınan vergilerin sermayeye-patronlara, yandaşlara, güvenlikçi politikalara aktarılmasının bir aracı haline dönüşmüştür.KESK olarak içinde bulunduğumuz olağanüstü koşullarda dar gelirlilerin, ücretli kesimlerin salgından korunarak nefes almasını ve insanca bir yaşam sürmesini sağlayacak. Yarattığımız değerlerin, oluşturduğumuz kaynakların insanca bir yaşam, çalışma koşulları ve iş güvencesi, parasız kamusal hizmet olarak geri dönmesini İstiyoruz. Bu talepler sadece bizim değil milyonların talepleridir. Bu nedenle başta kamu emekçileri olmak üzere; Yıllardır yok sayılan Pandemi koşullarında korumasız bırakılarak işsizliğe, yoksulluğa terk edilen milyonları taleplerine sahip çıkmaya, halktan emekten yana bir bütçe, insanca yaşam mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz!"
Tuluk yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Emeğiyle geçim mücadelesi veren milyonlar olarak hayatın her geçen gün daha zorlaştığı bir süreçten geçiyoruz. En önemli toplumsal sorunumuz haline gelen işsizlik ve yoksulluk pandemi koşullarında daha da derinleşiyor. Buna rağmen ülkeyi yönetenler pembe tablolar çizmeye devam ediyor.Oysa ister mavi yakalı olalım ister beyaz yakalı. İster asgari ücretli olalım ister emekli. Her gün biraz daha fazla yoksullaşıyoruz. Her gün biraz daha güvencesiz hale geliyoruz. Açlık sınırının 3 bin, yoksulluk sınırının 10 bin TL’yi aştığı koşullarda geçinemiyoruz. Ülkeyi yönetenler büyüme rakamları ile övünüyor.
Oysa bizim payımıza hep küçülme düşüyor. Kendine “yetkili sendika”, “yetkili konfederasyon” diyenlerin her seferinde altına imza attığı “satış sözleşmeleri” ile maaşlarımız-ücretlerimiz eriyor.Ne yazık ki Türkiye’de yıllardır bütçeler ülke kaynaklarının, emekçilerden, halktan alınan vergilerin sermayeye-patronlara, yandaşlara, güvenlikçi politikalara aktarılmasının bir aracı haline dönüşmüştür.KESK olarak içinde bulunduğumuz olağanüstü koşullarda dar gelirlilerin, ücretli kesimlerin salgından korunarak nefes almasını ve insanca bir yaşam sürmesini sağlayacak. Yarattığımız değerlerin, oluşturduğumuz kaynakların insanca bir yaşam, çalışma koşulları ve iş güvencesi, parasız kamusal hizmet olarak geri dönmesini İstiyoruz. Bu talepler sadece bizim değil milyonların talepleridir. Bu nedenle başta kamu emekçileri olmak üzere; Yıllardır yok sayılan Pandemi koşullarında korumasız bırakılarak işsizliğe, yoksulluğa terk edilen milyonları taleplerine sahip çıkmaya, halktan emekten yana bir bütçe, insanca yaşam mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz!"