Atakum Belediyesi Kent Konseyi KadınErkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Gülten Koralay, 25 Kasım Dünya Kadına Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü nedeni ile yaptığı açıklamada, Biz Kadınlar olarak, bedenimize, kimliğimize, emeğimize, erkek egemen isteme karşı mücadelemizi sürdüreceğiz dedi.Kadınların maruz kaldığı her türlü ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadelelerini sürdürme ve yükseltmeye devam
edeceklerini de belirten KEFEK Başkanı Gülten Koralay, Bugün kadınlar, yaşamın her alanında, evlerde, işyerlerinde, kamusal alanlarda şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kalıyorlar. Kadın cinayetleri son 10 yılda yüzde 1400 oranında artmıştır. Ev içi şiddetten, devlet şiddetine kadar şiddetin tüm biçimleriyle tanışan biz kadınlar, bedenimize,,emeğimize,kimliğimize,erkek egemen sisteme karşı mücadelemizi sürdürmekte her zamankinden daha kararlıyız. Bugün, bizlere yönelik ayrımcılık o kadar artmıştır ki; tecavüz mağdurlarına doğur devlet bakar denilebiliyor. Kadınlara kaç çocuk doğuracağı konusunda telkinler, beyanlar verilebiliyor. Bu Anayasa da yer alan kişinin maddi ve manevi varlığını geliştirmesine,özel hayatın dokunulmazlığı ve gizliliğine, yaşam hakkına, sağlık hakkına aykıdır. Kısaca ve açıkça kadın bedenine devlet müdahalesidir. Kabul edilemezdir. şeklinde konuştu.
edeceklerini de belirten KEFEK Başkanı Gülten Koralay, Bugün kadınlar, yaşamın her alanında, evlerde, işyerlerinde, kamusal alanlarda şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kalıyorlar. Kadın cinayetleri son 10 yılda yüzde 1400 oranında artmıştır. Ev içi şiddetten, devlet şiddetine kadar şiddetin tüm biçimleriyle tanışan biz kadınlar, bedenimize,,emeğimize,kimliğimize,erkek egemen sisteme karşı mücadelemizi sürdürmekte her zamankinden daha kararlıyız. Bugün, bizlere yönelik ayrımcılık o kadar artmıştır ki; tecavüz mağdurlarına doğur devlet bakar denilebiliyor. Kadınlara kaç çocuk doğuracağı konusunda telkinler, beyanlar verilebiliyor. Bu Anayasa da yer alan kişinin maddi ve manevi varlığını geliştirmesine,özel hayatın dokunulmazlığı ve gizliliğine, yaşam hakkına, sağlık hakkına aykıdır. Kısaca ve açıkça kadın bedenine devlet müdahalesidir. Kabul edilemezdir. şeklinde konuştu.